Gerek psikiyatristleri gerek psikologları gerek hastalarla danışanları korumak adına sessiz taciz kavramını gündeme getirdiğini belirten Av. Serra Taşköprü; “Gerçeklikle bağlantının koptuğu ya da koparıldığı etik dışı ve insanlık dışı gereksiz çabanın gösterildiği ve emeğin verildiği sözde psikoterapilerle yani terapilerle tehlikeli ve çok riskli süreçlere girilmekte. Çözüm kelimesi istismarın gizlenmesi adına kullanılarak sosyolojik, zihinsel, psikolojik ve fiziksel zararların doğacağının aşikâr olduğu hastaların ve danışanların psikiyatristlerince ve psikologlarınca bazen olmadık terapilere sürüklendikleri gerçeği ortadadır.” dedi.
Duygusallık kurgulamaya yol açar
Taşköprü; “Hastaların ve danışanların psikiyatristlerine ve psikologlarına duyduğu aşk ve benzeri duygular sözde terapi malzemesi yapılmamalıdır. Görüşmeler ve konuşmalar kesilmelidir. Hastalar ve danışanlar veda ettiyse kabul edilmeli ya da etmediyse bir an evvel hasta ve danışan gerekli ve aklı selim açıklamalar yapılarak aşık olunan psikiyatristçe ya da psikologca iki tarafın da yakından tanımadığı ancak güvenilir birine yönlendirilmelidir. Bu durum yıllardır girift ve zorlayıcı bir problem olarak birçok kişinin zarar görmesine bugüne kadar sebebiyet vermişken ya da bağımlı hale insanları sokmuşken bu giriftliğe dikkat çekerek herkesi koruma amacı güden toplumsal ve psikiyatrik ve psikolojik farkındalık için bir daha yaşanmaması adına 2. eserimde örnek olarak dile getirilmiştir. İyiniyetli bir çalışma olan 2. eserim ilk eserimin devamı ve özeti niteliğindedir. 3 senedir bu konuyla ilgili değerli bir psikiyatristten ve onun zihniyetinden ilham alarak üzerinde çalışmaktayım. Herkese sağlık, afiyet ve her şeyden önce umut ile yaşama sevinci diliyorum. Mağdur olma bilge ol.”